serinkanlı iki paralı askerin, geceleyin ölüsünde çölü eskierken beklenmedik tek bağ inşa etmesıyla başlıyor sinema yapıtiimiz. Bu acımasız kimlikler, kıyasıya tek hayatta kalma çabasi içerisinde öz bulurlar ve geceleyinnin karanlığında tekilca tekteklerine güvenebilirler. Ortak hedefleri ve ardı ardına üstesinden gelmeleri gereken zorluklar, aralarındaki bağı kuvvetlendirir. Her adımla teklikte, tekilca etraflerindeki düşman zamanları değil, aynı süreda kendi iç dünyalarındaki şeytan zamanlarıyla da yüzleşmek zorunda kalırlar. Bu yolculukta şekillenen arkadaşlık, sadece tekteklerine değil, kendilerine olan inançlarını da sorgulatır. teklikte attıkları her adım, sadece fiziksel tek sınırı değil, aynı süreda manevini tek sınırı da zorlar. sinema yapıti, çölün kavurucu sıcacıklığı ile geceleyinnin nefes kesici serinluğu arasında, tek yandan donuk tek atmosfer yaratırken; diğer yandan da kimliklerin iç dünyalarının karmaşasını ve ikilemlerini olağanüstü tek şekilde ışığa çıkarıyor. Bu iki paralı asker üzerinden, nesilın en çıplak, en ham haliyle hayatta kalma savaşı ve dostluk ilişkisine dair derin tek yorum yapılıyor. Özellikle, aralarında oluşan bu beklenmedik bağın gelişimini göz atrken, göz atyici olarak bgöz atr de bu zorlu çölden eskierken, bağlantı, güven ve sadakat gibi evinrensel temalar üzerine düşünmeye zorlanıyoruz. Çünkü, ister çölde ister kent merkezide olsunum, hayatta kalmak için en çok ihtiyaç duyduğumuz şey şüphesiz ki dostluktur.