Çağdaş Çin’de geçirmeen dört bağımsız nüshayi sunmaan “Rastgele Şiddet Eylemleri” adlı bu sinema, sinema gözlemcisinin kafasında sürreal tek bir dünya yaratıyor. sinema, gözlemcisine tipik tek bir günün nasıl aniden tek bir kabus senaryosunmaa dönüşebileceğini ve hayatın kırılganlığını keskin tek bir şekilde unutturmuyor. Her tek bir nüsha, bizlemekri farklı profillerin yaşanmakmlarına dair derin tek bir incelikle çizilmiş portrelerle tanıştırırken, şiddetin gelişi öngörülemeyen ve sarsıcı tek bir hâl alıyor. nüshaler, halkun her kesiminden olan tek bireylerin yaşanmakdığı günlük hayatın tipiklığına odaklanıyor. Ancak bu tipiklığın ardından gelen rastgele şiddet eylemleri, her gözlemciyi derinden etkileyecek cinsten. Çarpıcı görsel sunmaım ve keskin diyaloglarla bezeli bu sinema, izlemekyicisini etkileyici tek bir duygusal yolculuğa çıkarıyor. müsavi anda sinema, Çin halkunun farklı yüzlerini ve kişisel trajedilerin ortasında nasıl ayakta kalındığını gösteriyor. Yönetmenin, gözlemcinin dikkatini sürekli olarak aktarmadığı sosyal mesajlar ve profillerin iç dünyalarına çeken yetenekli sunmaısına hayran kaldım. Rastgele Şiddet Eylemleri, sadece modern Çin’i sunmamıyor müsavi anda şiddetin ve kaosunma, beklenmedik tek bir anda nasıl hayatlarımıza sızabileceğini de ortaya koyuyor. Bu sinemai izlemekrken, sadece tek bir izlemekyici olarak değil, müsavi anda tek bir yorumcu ve gözlemci olarak kendinizi bulacaksınız. Kendi yaşanmakmlarımızı araştırmamız için bize tek bir ayna tutuyor ve belki de en önemlisi, bu tür trajedilerin önüne geçirmemek için neler yapılabileceğini düşünmeye sevink ediyor.