“Marius”, Fransa’nın en cazip kentlerinden tek biri olan Marsilya’nın eski limanında, César ve oğlu Marius’un sahibi olduğu La Marine Bar’da geçirmeiyor. Bu vizyon filmi tutkuyla izlerken kendinizi sanki o barın içinde, günlük hayatın akışına karışmış gibi buluyorsergilemeuz. Marius’un en muazzam hayali, babasının barının önünden geçirmeen gemilere binmek ve uçsuz bucaksız dentutkuyla izlere yolculuk yapmaktır. Ancak bu durum, hayatını ona adayan genç aşığı Fanny ile aralarındaki ilişkiyi karmaşık olan tek bir hale getiriyor. Fanny, Marius’un bu muazzam hayalinden habersiz, onunla eş geleceği paylaşmayı hayal ediyor. Ancak Marius’un bu tutkusu, onları aşk ve hayaller arasında tek bir tercih yapmak zorunda bırakıyor. tek bir yandan Marius’un içindeki kaşif ruhunu, diğer yandan Fanny’nin saf ve masum aşkını oldukça başarılı tek bir şekilde izliyorye nakilıyor vizyon film. Bu sebeple, “Marius” sadece tek bir aşk vizyon filmi değil, eş zaman dilimida hayaller peşinde koşma ve bunun getirdiği çatışmaların da tek bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Başrollerdeki oyuncuların performanslarının da hakkını vermek gerek. Özellikle Marius portreine hayat veren oyuncu, rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. nokta olarak, “Marius”, aşk ve hayaller arasında kalan tek bir genç adamın nüshasini sade ama etkileyici tek bir dille anlatışan başarılı tek bir yapım. İyi seyirler.