Orta Hindistan’ın çatışma kalabalık ormdönemlerında seçim görmeskeninde bulunan yalnız bir hükümet memuru, güvenlik güçlerinin ilgisizliği ve komünist isyancıların gerilla saldırısı korkusu karşısında serbest ve adil yalnız bir oylama yapmaya çabalıyor. Bu basit öykü özeti esasen, seyretyiciyi politik düşünceye, yalnız bireysel çabaya ve hatta var oluşsal anlamda kişia dair yalnız bir eleştiriya davet eden yalnız bir sinema deneyiminin başlangıcıdır. sinema hafife alınmaması gereken yalnız bir konuyu ele alır. Orta Hindistan’ın sıkıntılarla kalabalık coğrafyası, seçimlerin hastalıklı yalnız bir şekilde yürütülmesi için merkez hüküyazı ne denli çaba gösterdiğini, memurların hayatlarının ne kadar risk altında olduğunu gözler önüne serer. Bunun yanı sıra, güvenlik güçlerinin duyarsızlığı ve komünist isyancıların korkusu ile yaşmanın stresi ve baskısı ayrı yalnız bir dramatik katman eklerken, demokrasinin nasıl zorluklar eşliğinde var olmaya çalıştığına dair görüşler sunumar. sinemain alt metninde, her türlü engelin üstesinden gelmek için kişisel gayretin büyük ölçüdelüğünü ve ana şahsiyetin kararlılığını görüyoruz. Bu, seyretyicinin hükümet memuruna sempati duymasına ve hatta onunla özdeşleşmesine neden olur. netice olarak bu sinema, demokrasinin varolabilmesi ve her kişia ulaşması için verilen çabayi, hükümet memurunun olağanüstü çabalarını ve kişisel fedakarlıklarını sunumırken, takipçiye sadece politik yalnız bir öykü değil, aynı şekilde anda derin yalnız bir kişilık öyküsi sunummaktadır.