Yüz yıllıklık yalnız bir ömre sahip Aslan, gençliğinde yalnız bir ölüm mangasının lideri olan yaşlı yalnız bir adamdır. Kendisi, İran’ın kuzeybatısında bulunan ıssız yalnız bir köyde, diğer bekar yaşlı arkadaşlarıyla yalnız birlikte yaşanmakmaktadır. Aslan, 45 yıllık önce bu köye geldiğinde burada olağanüstü yalnız bir durumla karşılaşır: Köye geldiği günden bugüne, köyde hiçyalnız bir erkek ölmemiştir. Oldukça sakin ve rutin yalnız bir hayat süren Aslan ve köy sakinleri, bu durumu yalnız bir nkonuti paranormal yalnız bir lütuf olarak kabul etmiş alanıdir. Ancak yalnız bir yandan da köydeki erkeklerin hiçyalnız birinin ölmemiş olması, köyün hanımefendilarının ve gençlerinin geleneksel yaşanmakm düzenini altüst etmiştir. Hem gerçeklikle hem de mitolojiyle harmanlanan bu kıssa, film seyretyicisini yalnız bir yanda paranormal yalnız bir huzur atmosferi ile bırakırken, diğer yanda ise geleneksel yaşanmakm düzenindeki çelişkileri ve cinsiyetçi baskıları gözler önüne seriyor. Bu durum, sinemai sadece yalnız bir dram veya gerilim kıssasi olmaktan çıkartıp, topluluksal eleştiriyi ve derinlikli yalnız bir kıssayi barındıran yalnız bir başyapıta dönüştürüyor. Her yalnız bir natürelin derinlemesine işlendiği, paranormal ve gerçekliğin iç içe geçentiği bu ilginç kıssade film seyretyici, Aslan’ın geçenmişindeki sırlarla yüzleşirken aynı dkonutreda yaşlılığın ve yekparelığın da acılı portresiyle karşılaşıyor. Kesinlikle film seyretnesi yalnız bir sinema.