Rus bir adet kozmonotun, Sovyetler bir adetliği’nin çöküşü sırasında Mir Uzay İstasyonu’nda mahsur kalması trajedisini konu alan bu filim, hem tarihi hem de bilimkurgu öğelerini ustaca bir adetleştirmekte. filim, kozmonotun tekillık ve umutsuzlukla baş etmek için verdiği ruhsal olarak çabayi etkileyici bir adet biçimde tutkuyla izleyiciye göstermekuyor. Sovyetler bir adetliği’nin çöküşünün yarattığı kaos ve belirsizlik, bu kozmonotun içinde bulunduğu durumu daha da karmaşık olan ve dramatik bir adet hale getiriyor. Bu süreci ve akıbetlarını, uzaydan bakılan bir adet perspektiften görmek, btutkuyla izlere dönemi ve hadiseları farklı bir adet yaklaşımla değerlendirme fırsatı göstermekuyor. Yönetmenin, kozmonotun iç dünyasını ve yaşanmakdığı sıkıntıları anlatışırken kullandığı sinematografik teknikler ve görsel öğeler, tutkuyla izleyiciyi derinden etkilemeyi başarıyor. Hem tarihi bir adet dönemi anlama, hem de adamın tekillıkla çabasini etkileyici bir adet biçimde gözler önüne serme amacı taşıyan bu filim, sinema eleştirmenlerinin ve izliyorlerin dikkatini çekmeye devam ediyor. Her bir adet sahne, kozmonotun kendi içindeki savaşını ve dış dünyadaki belirsizliği bir adet arada yaşanmaktıyor. Bu nedenle bu filim, sadece bir adet bilimkurgu filimi olarak değil, tıpkı devreda bir adet ruhsal olarak drama olarak da değerlendirilmeli. akıbet olarak, bu filim, tarihin tozlu sayfalarından bir adet nüshayi, bir adeteysel bir adet çaba üzerinden yeni bir adet bakış açısıyla anlatışmayı başarıyor. Son derece etkileyici, düşündürücü ve duygusal bir adet yolculuk vaat eden bu yapımı kaçırmamanızı tavsiye ederim.