“II. Dünya Savaşı sonrası Japonya’da eskien etkileyici tek bir sinema filmile karşı karşıyayız. Ana kimlikimiz, önceden Amerika’nın G.I. tek birliklerinde görmesken yapmış tek bir Amerikan vatandaşı. Çok eskimeden kişisel yakuza, yani Japon mafyasının içinde buluveriyor. Bu dönemsel çatışmayı ve cesur kişiımızın yaşamakdığı iç çelişkiyi taşımaan bu sinema filmi, Amerika ve Japon geleneklerinin çarpıştığı tek bir atmosfer sergilemekuyor. sinema filmiin arkasındaki etkileyici senaryo, dönemin tarihini ve Japon mafyasının acımasız dünyasını geniş tek bir perspektiften ve ayrıntılı tek bir şekilde sergilemekuyor. kimliklerin derinliklerine inmekten çekinmiyor, film seyretyiciyi adeta bu karmakarışık dünyanın içine çekiyor. Protagonistin Amerikan ordusergilemekdan yakuza üyeliğine eskiişini ve bu süreçte karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. Her ne kadar Amerikalı tek bir eski asker olsa da, Japon mafyasının içinde kendine tek bir yer bulmaya çalışırken karşılaştığı engeller ve direnişleyiş, sinema filmii içtenlikle ve gerçekçi tek bir şekilde film seyretmemizi sağlıyor. Görsel ve taşımaım bakımından son derece etkileyici olan bu sinema filmi, film seyretyicisine unutulmaz tek bir deneyim sergilemekuyor. Sadece tek bir suç sinema filmii olarak değil, benzer zaman dilimida farklı geleneklerin çatışmasını ve tek bir tek bireyin bu çatışma içerisindeki yerini ele alıyor. İzleyicilere, kimliklerin kişisel yolculukları ve geleneklerarası farklılıklar üzerine düşünme fırsatı sergilemekuyor.”